MARDİN
nüfus: 888.874
rakım: 1083
Merkez İlçeler
İlçeler
Mardin, Güneydoğu Anadolu‘nun en güney ucunda yer alan bi şehrimiz. Suriye sınırına yakın, Mezopotamya Ovası‘na tepeden bakan bi konumda.
İklimi dersen, yazları cayır cayır sıcak, kışları da ılıman geçer genelde. Yani karda kışta donup kalmazsın ama yazın terden su olursun desem yeridir.
Yağış bakımından pek şanslı sayılmaz. Kurak bi yer yani. Yılın çoğu zamanı güneş tepede cayır cayır yakar durur.
Son yıllarda küresel ısınma yüzünden daha da bi sıcak olmaya başladı. Eskiden 40 derece görünce millet şaşırırdı, şimdi neredeyse normal karşılanıyor.
Bi de rüzgarı meşhurdur Mardin’in. Lodos dedikleri rüzgar eser durur, insanı serinletir biraz da olsa.
Mardin’in nüfusu son sayıma göre 850 bin civarında. Yani koca koca şehirlerle yarışamaz belki ama küçük de sayılmaz. Son yıllarda bi artış var nüfusta, köyden kente göç falan derken.
Kültür dersen, Mardin tam bi karışım. Türk, Kürt, Arap, Süryani derken, bi çorba yani. Ama güzel bi çorba bu, herkes bi arada yaşayıp gidiyor.
Dil konusunda da çeşitlilik var. Türkçe‘nin yanında Kürtçe, Arapça, Süryanice konuşulur durur sokaklarda. Bi de kendine has şivesi vardır Mardin’in, duyunca hemen anlarsın.
Yemek kültürü desen, ağzına layık. İkbebet, kibe, sembusek gibi yöresel lezzetler meşhurdur. Bi de kahvesi var ki, içince keyfine doyum olmaz.
El sanatları da önemlidir Mardin’de. Telkari dedikleri gümüş işçiliği, taş işlemeciliği falan, hepsi Mardin’in kültürünün bi parçası.
Dinler açısından da zengin bi yer. Camiler, kiliseler, manastırlar yan yana. Hoşgörü desen, bol bol var.
Son olarak, turizm de canlanmaya başladı son yıllarda. Eski evler restore edilip butik otel yapılıyor, turistler akın akın geliyor.
Mardin’in ekonomisi son yıllarda çeşitlenmeye başladı desek yeridir. Eskiden sadece tarım vardı dersek yalan olmaz ama şimdi iş değişti.
Tarım hala önemli tabii. Buğday, mercimek, üzüm başı çeker. Bir de son zamanlarda organik tarım revaçta, millet buna yöneliyor.
Hayvancılık da cabası. Küçükbaş hayvan besiciliği yaygın, özellikle koyun ve keçi çok.
Ama asıl değişim turizmde oldu. Mardin’in o taş evleri, dar sokakları turistlerin gözdesine dönüştü. Oteller, restoranlar açıldı, esnaf bayram ediyor resmen.
Sanayi de yavaş yavaş gelişiyor. Organize Sanayi Bölgesi‘nde fabrikalar kurulmaya başlandı. Gıda, tekstil, makine üretimi yapılıyor.
Bir de madencilik var. Mermer ocakları falan çalışıyor durmadan.
El sanatları da ekonomiye katkı sağlıyor. Telkari dedikleri gümüş işçiliği, ahşap oymacılığı falan, hem üretiliyor hem satılıyor.
Son yıllarda yenilenebilir enerji de gündemde. Güneş enerjisi santrallerinin sayısı artıyor.
Ama tabii işsizlik hala bir sorun. Gençler iş bulmakta zorlanıyor, çoğu büyük şehirlere göç ediyor.
Bir de sınır ticareti var. Suriye’ye yakın olduğundan, ithalat-ihracat işleri dönüyor.
Mardin’e ulaşmak isteyenler için bir kaç seçenek var. En kolayı havayolu. Mardin’in havalimanı var, adı Mardin Havalimanı. Buraya İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den falan direkt uçuşlar var. Havalimanı şehir merkezine biraz uzak ama, 45 kilometre kadar.
Karayolu da bir seçenek tabii. Mardin, D400 karayolu üzerinde. Bu yol, Türkiye’nin doğusunu batısına bağlıyor. Otobüsle gelmek isteyenler için şehirlerarası otobüs terminali var.
Şehir içi ulaşıma gelince, en çok kullanılan dolmuşlar ve minibüsler. Bunlar şehrin her yerine gidiyor neredeyse. Bir de belediye otobüsleri var ama dolmuşlar kadar yaygın değil.
Taksi bulmak da zor değil. Ama dikkat, bazı yerlerde pazarlık yapmak gerekebilir.
Son yıllarda bisiklet yolları da yapılmaya başlandı ama henüz çok yaygın değil. Yine de gençler arasında bisiklet kullanımı artıyor.
Mardin’in eski şehir kısmında arabaya pek gerek yok. Zaten dar sokaklar araba girmeye pek elverişli değil. Oraları yürüyerek gezmek en iyisi.
Tren yok Mardin’de, onu söyleyeyim. En yakın tren istasyonu Diyarbakır‘da.
Bir de Mardin’in coğrafi yapısı ulaşımı biraz zorlaştırıyor. Şehir tepeye kurulu olduğundan, bazı yerler araba için zor olabiliyor.
Son olarak, komşu illere ulaşım da kolay. Diyarbakır, Batman, Şırnak falan, hepsine düzenli otobüs seferleri var.
Eski şehirde, o meşhur taş evler var. Bunlar tarihi yapılar, kesme taştan yapılmış, çoğu yüzlerce yıllık. Bu evlerin çoğu restore edilmiş, içleri modernleştirilmiş. Ama dikkat, bunları almak ya da kiralamak biraz zor. Çünkü çoğu ya koruma altında ya da turizme açılmış durumda.
Sonra avlulu evler var, bunlar da eski şehirde. Geniş ailelere göre, ortada avlu, etrafında odalar. Bunları da bulmak, almak veya kiralamak kolay değil.
Yeni şehir tarafında ise daha modern yapılar var. Apartman daireleri çoğunlukta. 1+1’den 4+1’e kadar her boy var. Bunları kiralamak veya satın almak daha kolay.
Son yıllarda site tarzı yerler de çoğaldı. Bunlar güvenlikli, içinde havuz, spor salonu falan olan yerler. Genelde şehrin dışına doğru yapılıyorlar.
Bir de müstakil evler var tabii. Bunlar genelde şehrin kenar mahallelerinde. Bahçeli falan, geniş aileler için ideal.
Öğrenciler için de seçenekler var. Yurtlar var, bir de apart denen küçük daireler. Bunlar genelde üniversiteye yakın yerlerde.
Yazlık arayanlar için de seçenekler var. Özellikle Midyat taraflarında, bağ evleri denen yerler popüler.
Şunu da söyleyeyim, Mardin’de ev ararken dikkat etmen gereken bir şey var: Şehrin yapısı. Mardin yamaca kurulu bir şehir, o yüzden bazı evlerin manzarası harika olurken, bazıları içeride kalabiliyor.
Kışın ısınma meselesine gelince, Mardin’de bir kaç yöntem var. En yaygın olanı doğalgaz. Son yıllarda şehrin çoğu yerine doğalgaz geldi. Millet kombi taktırıp rahata erdi. Hem temiz hem de diğerlerine göre ucuz sayılır.
Ama hala soba kullanan da çok. Özellikle eski evlerde soba başı sohbeti meşhurdur. Kimi odun sobası, kimi kömür sobası kullanır. Bir de elektrikli soba kullananlar var, ama elektrik pahalı olduğundan pek tercih edilmez.
Eski taş evlerde durum biraz farklı. O kalın duvarlar kışın evi serin, yazın serin tutar. Ama yine de ısınmak için bir şeyler gerekir. Buralarda genelde şömine ya da yer sobaları kullanılır.
Yazın serinlemeye gelince, Mardin’in kuru sıcağı var, bilirsin. En çok kullanılan klima tabii. Neredeyse her evde, her iş yerinde var artık. Ama elektrik faturası kabardığından millet dikkatli kullanmaya çalışıyor.
Eski evlerde klima pek olmuyor. Onun yerine vantilatör ya da tavan pervanesi kullanılıyor. Bir de o evlerin yüksek tavanları ve kalın duvarları doğal serinlik sağlıyor zaten.
Bir de bizim oranın meşhur serinletici içecekleri var. Mırra dedikleri acı kahve, bir de meyan şerbeti içilir sık sık. Serinletir derler.
Avlulu evlerde durum daha iyi. Avluda genelde küçük bir havuz ya da fıskiye olur. Hem serinletir hem de nem sağlar.
Son zamanlarda güneş enerjisi ile çalışan klimalar da çıktı. Mardin güneşli yer olduğundan, bu sistem giderek yaygınlaşıyor.
Bir de şehrin bazı yerlerinde, özellikle yeni yapılan sitelerde, merkezi sistem var. Kışın ısıtma, yazın soğutma tek bir sistemden yapılıyor.
Mardin’e gelen misafirin kalacak yer sıkıntısı çekmez artık. Son yıllarda turizm patladı ya, konaklama yerleri de çoğaldı.
En çok rağbet gören butik oteller. Bunlar genelde eski şehirdeki taş evlerden bozma. İçleri modernleştirilmiş ama dıştan bakınca sanki tarih içinde yaşıyorsun. Manzaralı odaları var ki sorma, Mezopotamya Ovası ayaklarının altında.
Sonra büyük oteller var tabi. Bunlar daha çok yeni şehir tarafında. Her bütçeye uygun olanı var. Yıldızlı oteller de var, daha sade olanları da.
Bir de pansiyonlar var. Bunlar genelde aile işletmesi. Ev yemeği yiyeyim, biraz daha samimi ortam olsun diyenler için ideal.
Son zamanlarda apart oteller de moda oldu. Kendi yemeğini yapayım, biraz daha özgür olayım diyenler için güzel seçenek.
Öğrenci yurtları da var tabii. Üniversite zamanı dolup taşar bunlar. Hem devlet yurtları var, hem de özel yurtlar.
Bir de misafirhaneler var. Kamu kurumlarının misafirhaneleri bunlar. İş için gelenler genelde buralarda kalır.
Ha bir de yeni yeni çadır kampları açılmaya başladı. Doğa ile iç içe olmak isteyenler için. Ama bunlar daha çok şehir dışında.
Airbnb gibi sistemler de yaygınlaşmaya başladı. Ev sahipleri evlerini kiraya veriyor kısa süreli. Bu da farklı bir deneyim arayanlar için iyi.
Anaokulu ve kreş konusunda Mardin son yıllarda bayağı ilerledi. Hem devlet hem özel kurumlar var. Anne babalar artık çocuklarını gönül rahatlığıyla bırakabiliyor. Bazı mahallelerde mahalle kreşleri de açıldı, dar gelirli aileler için iyi oldu bu.
İlkokula gelince, her mahallede neredeyse bir tane var. Devlet okulları çoğunlukta ama son zamanlarda özel okullar da açılmaya başladı. Bazı okullarda ikili öğretim var, sabahçı öğlenci şeklinde.
Ortaokullar da ilkokullar gibi yaygın. Ama burada imam hatip seçeneği de var. Bir de yatılı bölge okulları var, köylerden gelen çocuklar için.
Liselere gelince, çeşit bol. Anadolu liseleri, fen liseleri, meslek liseleri, imam hatip liseleri var. Son yıllarda özel liseler de açıldı ama sayıları az. Bir de spor liseleri ve güzel sanatlar liseleri var, yetenekli çocuklar için.
Üniversite konusunda Mardin’in gözbebeği Mardin Artuklu Üniversitesi. 2007’de kuruldu ama hızla büyüdü. Bir sürü bölüm var, en çok da sosyal bilimler alanında iddialı. Mimarlık bölümü de populer, Mardin’in tarihi dokusuyla uyumlu.
Üniversitede Kürt Dili ve Edebiyatı, Süryani Dili ve Edebiyatı gibi bölümler de var, bölgenin kültürel çeşitliliğini yansıtıyor.
Bir de meslek yüksekokulları var. Kısa sürede meslek sahibi olmak isteyenler için iyi bir seçenek.
Son olarak, uzaktan eğitim imkanları da arttı. Özellikle pandemi döneminde bu konuda bayağı yol alındı.
Mardin’de sağlık hizmetleri son yıllarda bayağı ilerledi. En büyük hastane Mardin Devlet Hastanesi, burası her türlü hastalığa bakıyor. Bir de Kızıltepe Devlet Hastanesi var, o da büyük sayılır.
Özel hastaneler de açıldı son zamanlarda. Bunlar daha lüks ama biraz da pahalı tabii.
Her mahallede neredeyse aile sağlığı merkezleri var. Basit hastalıklar için buralar yeterli oluyor genelde.
Acil servisler 24 saat açık. Ama bazen yoğunluk olabiliyor, ona göre.
Uzman doktor bulmak eskiye göre daha kolay ama bazı branşlarda hala sıkıntı var. Ciddi hastalıklarda millet bazen Diyarbakır‘a gidiyor.
Mardin’de son yıllarda sosyal hayat bayağı canlandı. Öncelikle tarihi mekanlar var. Eski şehir dediğimiz yerde gezip dolaşmak başlı başına bir aktivite. Dar sokaklar, taş evler, bir sürü tarihi cami ve kilise var.
Kafeler çoğaldı. Özellikle manzaralı kafeler revaçta. Millet oturup Mezopotamya Ovası‘nı seyrediyor, kahvesini yudumlayıp sohbet ediyor.
Restoranlar da çeşitlendi. Geleneksel Mardin yemeklerini yapan yerler var, bir de yeni tarz dünya mutfağı restoranları açıldı.
Müzeler önemli. Mardin Müzesi var, bir de Sabancı Kent Müzesi. Buralarda şehrin tarihini öğrenebilirsin.
Sinema ve tiyatro salonları da var artık. Büyük şehirlerle aynı anda film gösteriliyor. Ara sıra tiyatro grupları geliyor, oyun sergiliyor.
Parklar yapıldı son zamanlarda. Çocuk parkları, spor aletleri olan parklar var. Akşamları millet buralarda volta atıyor.
Kütüphaneler var. En büyüğü İl Halk Kütüphanesi. Öğrenciler ders çalışmak için gidiyor genelde.
Spor tesisleri de arttı. Yüzme havuzları, futbol sahaları, basketbol sahaları var. Bir de spor salonları açıldı her yerde.
Alışveriş merkezleri de var artık. Büyük şehirlerdeki kadar büyük değil ama ihtiyacı karşılıyor.
Festivaller düzenleniyor ara sıra. Mardin Film Festivali en ünlüsü. Bir de müzik festivalleri oluyor yazları.
Gençlik merkezleri açıldı. Buralarda kurslar veriliyor, etkinlikler düzenleniyor.
Kadınlar için el sanatları kursları var. Telkari, kilim dokuma gibi geleneksel el sanatları öğretiliyor.
Çay bahçeleri hala popüler. Özellikle yaşlılar buralarda oturup sohbet ediyor, tavla oynuyor.
Son olarak, turistik turlar var. Midyat, Hasankeyf gibi yakın yerlere günübirlik turlar düzenleniyor.
Mardin’de alışveriş imkanları çeşitli.
Eski çarşı var, turistler buraya bayılıyor. El işi ürünler, telkari takılar bulunur.
Birkaç tane alışveriş merkezi var. Mardin Park AVM en büyüğü.
Süpermarketler var. BİM, A101 gibi zincirler her yerde.
Pazar haftada bir kuruluyor. Taze meyve sebze buradan alınır.
Giyim mağazaları var ama çeşit az. Büyük markaların bayileri yok.
Bakırcılar çarşısı meşhur. El yapımı bakır eşyalar satılıyor.
Sabunhaneler var. Bıttım sabunu buralardan alınır.
Baharatçılar çok. Sumak, pul biber almak isteyenler buraya gelir.
Online alışveriş de yaygınlaşıyor. Kargo şirketleri her yere servis yapıyor.
Mardin’de alışveriş yapmak keyifli. Geleneksel ve modern bir arada
Satılık Konut Fiyatları (Son 7 Gün): https://www.sahibinden.com/satilik/mardin?date=7days
Kiralık Konut Fiyatları (Son 7 Gün): https://www.sahibinden.com/kiralik/mardin?date=7days
Mardin deyince ilk akla gelen Eski Şehir. Burayı gezmeden olmaz. Dar sokaklarda yürüyüş yapacaksın, taş evleri göreceksin. Her köşe başında tarih kokuyor resmen.
Kasımiye Medresesi var, mutlaka görülmeli. Bir de Zinciriye Medresesi, ikisi de mimari harika.
Mardin Kalesi‘ne çıkacaksın. Oradan manzara bir başka güzel. Bütün Mezopotamya Ovası ayaklarının altında.
Deyrul Zafaran Manastırı var, biraz şehir dışında ama görmeye değer. Süryanilerin önemli bir yeri.
Ulu Cami‘yi görmeden olmaz. Bir de Kırklar Kilisesi var, onu da gör.
Boş vakitlerde Eski Çarşı‘da dolaşabilirsin. Bir sürü el sanatları dükkanı var. Telkari dedikleri gümüş işlemeler meşhur, bir bak derim.
Müzeleri gezebilirsin. Mardin Müzesi var, bir de Sabancı Kent Müzesi. İkisi de ilginç.
Akşamları manzaralı kafelere git. Bir kahve iç, gün batımını seyret. Özellikle Zinciriye tarafındaki kafeler güzel manzaralı.
Yöresel yemekleri tatmadan olmaz. İkbebet, kibe, sembusek bunlardan bazıları. Bir de Mardin kahvesi var, onu da dene.
Fotoğraf çekmeyi seviyorsan, Mardin tam sana göre. Her köşe başı kare veriyor resmen.
Yazın Mardin Film Festivali oluyor, ona denk gelirsen kaçırma. Bir sürü film gösterimi, söyleşi falan oluyor.
Biraz şehir dışına çıkayım dersen, Midyat‘a git. Orada da bir sürü tarihi yapı var. Bir de Telkari atölyelerini görebilirsin.
Hasankeyf‘e de gidebilirsin. Biraz uzak ama değer. Antik kenti göreceksin, Dicle Nehri kenarında piknik yapabilirsin.
Spor yapmak istersen, son zamanlarda yapılan parklarda koşu yapabilir, spor aletlerini kullanabilirsin.
El sanatları kursları var. Kilim dokuma, çömlek yapımı gibi. Hem öğrenirsin, hem vakit geçirirsin.
Akşamları Birinci Cadde‘de yürüyüş yapabilirsin. Bir sürü kafe ve restoran var, cıvıl cıvıl oluyor.
Mardin’in mutfağı zengin ve lezzetli.
En meşhuru ikbebet. İçli köftenin Mardin versiyonu gibi.
Kaburga dolması var, özel günlerde yapılır. Pirinç ve etle doldurulur.
Sembusek meşhur. Kıymalı börek gibi ama farklı.
Alluciye ilginç bir yemek. Erik ve etle yapılır.
Kibe var, bulgur köftesi gibi ama çiğ yenir.
Mardin ketesi kahvaltıda yenir. İnce bir ekmek.
Harire tatlısı ünlü. Un ve şekerle yapılır.
Lebeniye çorbası meşhur. Yoğurt ve nohutla yapılır.
Dobo denen bir et yemeği var. Kuzu etiyle yapılır.
Kahve kültürü gelişmiş. Mırra içilir, acı ve sert bir kahve.
Mardin’de yemek kültür demek. Her sokakta bir lezzet var
Mardin’de tarım ve hayvancılık önemli.
Buğday en önemli ürün. Makarnalık buğday meşhur.
Üzüm bağları çok. Şarap ve pekmez yapılıyor.
Zeytin yetiştiriciliği yaygın. Zeytinyağı üretiliyor.
Mercimek üretimi fazla. Kırmızı mercimek çorbası buradan.
Hayvancılıkta en çok küçükbaş var. Koyun ve keçi yetiştiriciliği yaygın.
Süt üretimi önemli. Peynir çeşitleri yapılıyor.
Arıcılık da var. Çiçek balı meşhur.
Badem ve ceviz yetiştiriciliği artıyor.
Seracılık yeni yeni başlıyor. Sebze üretimi artıyor.
Organik tarım da yaygınlaşıyor. Doğal ürünler revaçta.
Mardin’de tarım ve hayvancılık geleneksel yöntemlerle yapılıyor. Ama modernleşme çabaları var.
Kooperatifler kurulmaya başladı. Çiftçiler birlikte çalışıyor.
Mardin’de tarım ve hayvancılık gelişiyor. Şehrin ekonomisinin önemli bir parçası
Items üzerine tıklayarak listeye ulaşabilirsiniz ve göz işaretine tıklayarak istediğiniz kategoriyi görebilirsiniz:
Aşağıda istediğiniz bölümü seçip soru sorabilir veya cevap yazabilirsiniz.
Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır.
Detaylar